Bügün vücut şekillendirmede elde ettiği başarılı sonuçlarıyla dikkat çeken Op.Dr. Hüseyin Kandulu ile ultrasonik liposuction (vaser liposuction) yöntemi masaya yatırılıyor.
Ultrasonik liposuction (vaser liposuction) nedir?
Hangi bölgelere uygulanır?
Vücudun daha önce sonuç alınmayan hangi bölgelerinde kullanılır?
Sonuçları ne zaman ortaya çıkar?
Kaslı bir vücut hevesleyenler bu yöntemden yarar sağlar mı?
Bizim estetik operasyonlarda ki tüm amacımız,kişilerin tüm çabalara rağmen çözemediği, hastalarımızın hoşlanmadıklar bir problemleri varsa, bunları en kolay en hızlı bir şekilde nasıl çözerizin yoluna bakmaktır.
Ceyda Erenoğlu: Geçmiş yıllarda, bundan on- on beş yıl, yirmi yıl öncesinde, liposuction yaptıran kişilerin, biraz hani böyle risk altına atılıyorlar gibi bakılırdı. liposuction uygulamaları hatta on on beş yılın gerisine daha gidildiğinde biraz daha bazen komplikasyonlar karşı karşıya kalınan operasyonlar olarak değerlendirilirdi. Hani ben biraz işim gereği de o kalın kanülleri gördüğümde insanın korku duymaması pek mümkün değilmiş gibi hissederdim. Klasik liposuction ve günümüzde uygulanan ultrasonik liposuction (vaser liposuction), soralım bakalım sevgili doktorumuz Hüseyin Kandulu’ya, arasında ne fark var.
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: O zaman, önce kısaca anlaşılır bir şekilde ,klasik liposuctiondan bahsedecek olursak , orda bir güç uyguluyorduk. Vücut içerisine uyguladığımız bu güçle ,yağları uzaklaştırmaya çalışıyorduk. Dolayısıyla istenmeyen sonuçlar, bir takım riskler mevcuttu, klasik liposuctionda. İyileşme dönemi uzuyordu. Hastanın bu dönem içerisinde, hoşnutsuz geçirdiği belli bir süre oluyor. Halbuki ultrasonik liposuction da (vaser liposuctionda); klasikte görülen bütün komlikasyonları minimuma indiren ,o bahsetmiş olduğunuz büyük ,kocaman kanüllerden uzaklaştıran yöntemi çok daha minimal invaziv bir hale getiren,bir işlem.
Ceyda Erenoğlu: Peki ne oluyor, mesela daha mı az şişlik oluyor? Morarmalarla daha mı az karşılaşılıyor? Liposuctionın doğru bilinen yanlışları diyelim isterseniz sevgili seyirciler, onlar neler? Biraz bunlarla ilgili bilgi verir misiniz?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: Şimdi o zaman, konuyu açacak olursak; klasik liposuctiondan hastalarımız niye korkar? Veya bize geldiklerinde, en çok neyi sorarlar?
Birincisi, ne kadar yağ alınır, Fazla yağ alınırsa bir riski var mı? Emboli denilen bir olay vardı önceleri ,(pıhtı atması) hastalar bunlardan, sizin bahsettiğiniz gibi, on on beş yıl önceleri, ciddi olarak korkarlardı. Teknik ilerlemişti, Bu komplikasyon azalmıştı. ancak şuan, birazdan bahsedeceğim ultrasonik liposuction (vaser liposuction) detaylarında, bunun neredeyse hiç görülmediği artık biliyoruz. Bunun dışında, hastalarımız vücudun güzel şekil almamasından, girintilerin çıkıntıların oluşmasından ciddi olarak muzdariptiler.
Ceyda Erenoğlu: Böyle şeyler oluyor muydu?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: Bunlar oluyordu. Bizlerin ne kadar deneyimimiz olsa da, yöntemin getirdiği bir takım riskler. Dolayısıyla bir işlemde bir risk olduğunu, gerçekçi bir şekilde kabul etmek gerekiyor. Bunu da hastaya izah etmek gerekiyor. O yüzden, biz işlem öncesi bunu, hastamıza söylüyorduk, paylaşıyorduk . Şimdi de bunun çok çok az olacağını söylüyoruz. Nasıl olacağına geleceğiz birazdan. Ödem, biraz önce bahsettiğiniz, iyileşme döneminde, hasta, aylarca vücudunda bir ödemle incelmeyi ve şekle oturmasını bekliyordu. Şuan bu da ortadan kalktı. Morluk, klasik liposuctionda; morluklar olabiliyordu, uzun sürüyordu. Şu an neredeyse, hiç yok desem, çok doğru olur.
Ceyda Erenoğlu: Peki yaz sıcaklarında liposuction için başvurma ,yani biz yaz mevsiminde girdiğimiz ,sıcakların yoğun olarak hissedildiği bir günde yapıyoruz bu programı. Canlı yayındayız dolayısıyla siz yayından önce bana dediniz ki ,mesela önümüzdeki hafta şu sayıda, liposuction ameliyatım var .Halbuki ki biz biliriz ki, bu iş en fazla mart ayında ,nisan ayında bitirilmeli ki ,hastalara iyileşme için ,belki izlerin ortadan kalkması için bir süre tanınır.Yanlış mı?
Op. Dr. Hüseyin Kandulu: Çok haklısınız. Şu an ultrasonik liposuctionın (vaser liposuction) bize sunduğu bu imkân ve hastalarımıza sunduğu imkân, hızlı iyileşme. Vücuttaki hızlı şekillenme. Bu işlemden sonra, belli bir sürelerde, özel kıyafetler giydiriyoruz. Korseler giydiriyoruz, hastalarımıza. Bunun süresinde ciddi bir kısalma var. Dolayısıyla, artık hasta şey diyor, ben iki hafta sabrederim, en azından vücudum istediğim dinamizmimde olur, o şekilde tatilimi yaparım. Bu tamamen ultrasonik liposuctionın getirisi. Ben eğer izin verirseniz, ultrasonik liposuctionın mantığını da anlatmak isterim. Tüm bu etkiler mucize bir şey mi, yani klasikten bir farkı var. Nasıl yapıyor bu işi? En temel olay: cilt içerisinden yapılan bir işlem. Yine küçük bir delikten, cilt atındaki yağ dokusunun içerisine giriliyor.
Ceyda Erenoğlu: Kaç delikten giriyorsunuz?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: Mümkün olduğunca az. Genel bir inceltme işlemi yapılacaksa, ön bölgede üç tür delik oluyor. Belde iki delik oluyor. Bunlar genel de bikini içerisine gizlenilebilecek ve göbek deliği içerisinden olan izler. Dolayısıyla kimsenin dikkatini çekmeyen izler. Sadece yağ seçici bir yöntemdir bu. Vücut içerisine girilen bu aparatla yağlar eritilir. Dolayısıyla; bağ doku hasarı oluşmaz, Damar hasarı oluşmaz, sinir hasarı oluşmaz, kas hasarı oluşmaz. Tüm bu avantajlardan dolayı da biraz önce bahsettiğim süratli iyileşme dönemi ortaya çıkıyor.
Ceyda Erenoğlu: Şimdi mesela ideal hasta diye bir şey var mutlaka. O önemli. Yıllarca liposuctionın şişmanlık giderici bir yöntem olarak insanlar aslında tanıdılar ve doktorlara bir anlamda, hani diyet yapamıyorum, ya bari şu şişmanlığımdan cerrahiyle kurtulayım düşüncesiyle gittiler. Bilmiyorum, sizde bunları beklide yaşamışsınızdır. Artık biraz daha farkındalığımız arttı. Daha bilinçli olmaya başladık. Bunun bir bölgesel şekillendirme, vücut heykeltıraşlığı olduğunu anlamış durumdayız. Kimlerden daha iyi sonuç alıyorsunuz, ideal ölçeğe yakın kişilerden mi?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: Bizim buradaki en temel amacımız, vücudu şekillendirmek. Biraz önce sizin söylediğiniz gibi. Bu bir zayıflama aracı değildir. Burada hedef, fit vücutta mevcut kalmış deformiteyi yok etmek. Hastalarımız zaten vücut kitle endeksi düşük hastalar. Yani bunlar şişman hastalar değil. Uzun süre spor yapmış, ama işte belindeki yağdan kurtulamamış, baseninden kurtulamamış, bayanlarda çok inatçı diz içindeki yağdan kurtulamamış ve buna çare arayan hastalar. Bunları çözmek bu yöntemle çok rahat. Şişmanlıktan kurtarıyoruz dersek yalış bir bilgi vermiş oluruz.
Ceyda Erenoğlu: Yani demek ki liposuction, günümüzde daha çok kullanılan adıyla ultrasonik liposuction (vaser liposuction), bir şişmanlıktan kurtulma yöntemi kabul edilmemeli. Bölgesel incelme yöntemi olarak doğru hastalara çok iyi sonuçların alındığı bir yöntem olarak kabul edilmeli. Peki en çok hangi bölgeye yada bölgelere uygulanıyor, diye soralım. Türk kadını en çok ne istiyor?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: Türk kadını ince bel istiyor. Bizim bayanlarımız; bel bölgesinin, karın bölgesinin ince olmasını çok seviyor. Genetiksel problemimiz ne yazık ki basen. Bizim bayanlarımız basenlerle ilgili şikayetleri var.Hakikaten çok fit olan ama bu bölgeden şikayeti olan hastalarımız var. Bunları da çözebiliyoruz. Diğer bir ,en önemli şikayet ise kol bölgeleri, kolları inceltmek için çoğu zaman iz nedeni ile kaçındığımız germe ameliyatları (kol germe-brachioplasti) yapılıyordu. Sarkma üzerine de etkisi nedeni ile koldaki kalınlıklarda çok başarılı sonuçlar elde edilebiliyor ,ultrasonik yöntemle. Bunlar temel de bize olan müracaatlar.
Ceyda Erenoğlu: Birazda tembeliz galiba spor yapma konusunda
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: Evet bu bizim genel alışkanlığımız.Ama ben hekim olarak tüm hastalarıma öncelikli olarak sporu öneriyorum.Yani herkesi ameliyat yapmak istemem.Burdaki en önemli olay ,sağlıklı yaşam. Belki bunları eğitimle yaşantımıza sokarsak bence çok daha başarılı olur. Yani bizde cerrah olarak herkesi ameliyat etmek istemiyoruz. Herkesin çok sağlıklı olmasını istiyoruz. Amacımız şikâyetçi olduğu noktaları çözebilmek.
Ceyda Erenoğlu: Peki birazda işin böyle sosyal boyutuna gelecek olursak, klnik gözlemleriniz dışında, çok sayıda hastayla karşılaşıyorsunuz. Bu hastalar, karın bölgelerinde bellerini inceltmek isteyen, basenlerinden şikayetçi olan, belki bir meme operasyonu geçirmek isteyen hastalar daha çok kimlerin etkisinde kalarak geliyorlar size.Eşlerinin mi ,arkadaşlarının mı ,yakın çevrelerinin mi?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: Doğru olan kişinin kendinin isteyerek gelmesi. Ancak eşin hiç etken olmadığını söyleyebilirim. Kadınları kadınlar etkiliyor. Tamamen bir arkadaş ortamında, bir bayana arkadaşı şöyle diyor: senin göğsün biraz büyük. İnanın bu orda ciddi bir algı oluşturuyor ve hasta bunu düşünüyor, sonrada bir çözüm arıyor. Benim genellikle tercihim, hastanın kendi arzusuyla, birilerinin etkisi altında olmadan bunu talep etmesidir ve dolayısıyla bunu sorguluyoruz biz de. Gerçekçi istekleri bulup gerçekçi çözümle yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Ceyda Erenoğlu: Erkekler en çok ne istiyor?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: O zaman bu sorunun üzerine şunu söylemem gerekiyor? Belki ilerde soracaktınız ama. Bu yöntem bize dinamik ve fit bir vücut, hatta six pek dediğimiz karın kaslarını oluşturma olanağı sunuyor. Erkeklerinde yoğun talebi karın bölgesi üzerine oluyor. Karın bölgesinde bu atletik, kaslı görüntüyü oluşturmak ve daha bir ince yapıda olmak. İkinci bir en önemli olay ise; erkeklerinde ciddi bir sorunu var, yağlanma ne yazık ki bizde göğüs bölgesinde oluyor. İşte göğüs bölgesinde de; kaslı bir görüntü, fit ve yağsız bir görüntü oluşturmak bu yöntemle çok güzel, çok rahat. Temel olarak bu iki talep çok sık.
Ceyda Erenoğlu: Bu tür yöntemlere baş vuru yaşı düştümü? Kaç yaşından itibaren başvurabilirler?
Op.Dr. Hüseyin Kandulu: On yedi on sekiz yaşında bir erkek hastadan bahsedecek olursak, ben öncelikle spor öneriyorum, çok genç olduğu için. Bir bayandan bahsedecek olursak, ergenlik döneminden sonra eğer ki vücudunda gerçek bir sıkıntı varsa yani bölgesel bir şikâyeti varsa bu yapılabilir, çok normal. Genç erkeklerde de biraz önce bahsettiğim gibi altta yatan her hangi bir rahatsızlık yoksa ve genetiksel bir göğüslerde büyüklük, yağlanma varsa ki bu çok sıktır. Jinekomasti olarak bilinir. Bu tarz hastalara muhakkak yardımcı olmak gerekiyor. Sosyal yaşamdaki özgüvenlerini kazanıyor hastalar bu şekilde..